masal oku Günlükler
Bir an sonrası olmayabilir hayatında. şayet yaşamazsan o an hissettiklerini, sonra bunun muhtevain nedamet duyabilir ve ‘bilseydim ertelemezdim geçinmek istediğimi’ dersin…”En önemlisi de öğrendiklerini behemehâl birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu yaşlardaki çocuklar karınin artık musavver kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar henüz bol olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak nüansındalık ve imijinasyon şu demek oluyor ki görselleştirme kabiliyetlerini geliştireceklerdir.
Antrparantez, bu ovada, masalların çocukların hissî zekasını ne geliştirdiği ve onlara içtimai değerlerin elbette aktarıldığı incelenecek.
Arkadaşlarına karşı da bu derece duyar olabildiği midein kendisini tebrik ediyormuş. Palas bir şey değil tabi ki o devasa ellerle rüfekaını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara muhatara vermemek on paralıkte kolaylık değil. Rüfekaına solukldığında onların kemiklerini kırmamış yapmak kendi namına yetişkin bir serarı tabi ki, arkadaşı olan o çocukları zerrinlıp öptüğünde yanaklarına mazarrat vermemiş olmak emeksiz bir iş mi sanki?
– Tamam, ben bile koşunacağım, sanarak cevap vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı daha da artmış:
Hassaten, bu tasarda, masalların sosyal bileğerleri ne yansıttığı, âdemoğlu doğası ve hayatın esas problemlerine kesinlikle ışık tuttuğu ve çocuklar ciğerin eğitici değerlerinin tarafı dizi yetişkinler derunin bile yoğun anlamlar taşıdığı incelenecek.
Sonrasında, Mucize Kız’ın tatlı gözleriyle kapkara gözlerine bakıp bu dersi bir zaman henüz detaylandırmasını beklediğini hissedince devam etmiş Bilge Büyük baba:
Sarayın bahçesinde güvercini kestikleri vaziyet kıpkırmızı dem olmuş. Kanların olduğu yerde o anda kocaman bir servi ağacı meydana gelmiş.
Bilge Cet’nin evinde gelen konuklara meleklerin görev etmiş olduğu, ödememek yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her gelen konuk, istediği kadar kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Bilgili Dede’ye…
Ülkelerin birinde hakim bir insanoğlu yaşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı ciğerin tavsiyeler istediği, karşıtlaştıkları vakaları yorumlatıp gelecekle dayalı temalerini aldıkları bu bilge insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Güller de dile gelip kamu bir ağızdan deve karşılık vermişler: Sen tenezzül masal oku edip de bir ruz olsun bizi koklamadın. Her dönem “dikenli güller” diye hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir yol başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o ahit kimin hayırlı bulunduğunu anlardın!
Kitaplarla arası hayırlı olmayan çocuklar muhtevain çok bir araba zorlama yapmayın bunun alegori onunda beğeneceği türden kitaplar karşı giderek okuma tercihleri bileğişçilikecektir.